201508.05
0

Anonim Şirketlerde Tasfiyeye Giriş ve Tasfiye Sonrası İşlemler

Halil İbrahim AVCI

SMMM, Sorumlu Denetçi

GİRİŞ;

Ticari hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından tüzel kişilik şeklinde kurulan,  şirketlerden biri de Anonim Şirket’lerdir. Kurulmuş olan Anonim şirketlerin ömrünün sonlanmasından bir tanesi de şirketin Tasfiyeye girerek tasfiye şartlarına oluşturarak son bulmasıdır.

TASFİYE;

Şirketin tüm aktiflerinin paraya çevrilip, alacaklarının tahsil edilerek,  şirketin tüm borçlarının ödenmesi, vergi ve Amme alacağından sonra kalan tasfiye artığının da şirket hissedarlara sermayeleri oranında ödenmesidir.

I-Tasfiye Kararı; (Md. 546)

Tasfiyeye ilişkin genel kurul kararları 418’inci madde uyarınca alınır. Madde uyarınca, sermayenin en az dörtte birini (%25) karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin varlığıyla genel kurul toplanacaktır.

Bu nisabın toplantı süresince korunması şarttır. İlk toplantıda anılan nisaba ulaşılamadığı takdirde, ikinci toplantının yapılabilmesi için nisap aranmayacaktır. Yani ikinci toplantıda %25 şartı aranmamaktadır.

Kararlar toplantıda hazır bulunan oyların (ilk toplantıda en az %25 paya sahip olanların, ikinci toplantıda ise %25 şartı da aranmamaktadır) çoğunluğu (1/2’den fazlası) ile verilir.

II-Tasfiye İlkeleri:

• Tasfiye sırasında tüzel kişilik devam eder (TTK. Md.545).

• Ortaklık amacı, kendiliğinden tasfiye amacına dönüşür; Ortaklık, bu amaçtan dolayı kural olarak yeni işlem ve faaliyetlere girişemez. Ticaret Ünvanı’ na  “Tasfiye Halinde” ibaresi eklenir ((Md. 533).

• Organlar varlıklarını sürdürür. Ancak, tasfiye sırasında ortaklık organlarının görev ve yetkilerinin, tasfiyenin yapılabilmesi için zorun­lu olmakla birlikte tasfiye memurlarınca yapılamayan işlemlerle sınırlı hale gelir (Md. 535).

• İflas dışındaki sona erme nedenlerinden biriyle tasfiye, tasfiye memurlarınca yapılır. İflasta ise iflas idaresince tasfiye yapılır (Md. 534).

III-Tasfiye Memurları:

Tasfiye, kural olarak YK tarafından yapı­lır; fakat ana sözleşmede tasfiye memurları gösterilebileceği gibi, son­radan, GK tarafından seçilmeleri de mümkündür. Tasfiye memurunun ortaklardan olması zorunlu değildir.

Ana sözleşme ve atama kararında aksi öngörülmedikçe, ücret haklan vardır (Md. 536/1). Şirketin feshine mahkemece karar verilmiş ise, tasfiye memurları da mahkemece ata­nır (Md. 536/3).

Temsile yetkili tasfiye memurlarından en az birisinin Türk va­tandaşı olması ve yerleşme yerinin Türkiye’de bulunması şarttır (Md. 536/4); yoksa ne yapılması gerektiğini kanun düzenlemiştir (Md. 537/3).

Atanma yöntemi ne olursa olsun, GK’un daima bu memurları azletme ve yerlerine yenilerini seçme yetkisi vardır; haklı nedenlere dayanarak mahkemece azil ve yerlerine atama yapılması da istenebilir ((Md. 537). Tasfiye memurlarının da tescil ve ilanı gerekir (Md. 536/2).

Tasfiye memurları, bu süreçte, ortaklık organları yanında, tasfi­ye işleri ile sınırlı olarak yönetim ve temsile yetkili olup (Md. 539), ka­nunda belirtilen işleri (Md. 540 vd.) yaparlar. Ortaklığın hak ehliyeti ve tasfiye amacı sınırlan içerisinde görev ifa ederler; fakat tasfiye amacı dışında yaptıkları işlemler de şirketi bağlar; meğer ki üçüncü kişinin kötü niyeti kanıtlanmış bulunsun (Md. 539/2).

GK’ yı toplantıya çağırma ve önemli olmayan miktardaki aktifleri satma yetkileri de vardır (Md. 535/2; 538). Kural olarak birlikte hareket ederler; birden çok iseler, çift imza kuralı geçerlidir (Md. 539/3); fakat ana sözleşme veya GK karan ile tek başlarına yetkili kılınabilirler. Ayrıca, gecikmesinde sakınca olan işler ile pasif temsilde (ihtar, ihbar gibi beyanları kabul) tek başlarına yetkili oldukları gibi; devri mümkün olmayan yetkiler dışında, belirli işlerin yapılması için birbirlerine veya üçüncü kişiye temsil yetkisi verebilirler (539/1).

IV-Tasfiye İşleri:

İflas dışındaki sona erme hali, YK tarafından tescil ve en çok birer hafta ara ile üç kere ilan ettirilir. İlanda, üçün­cü ilandan itibaren 1 yıl içerisinde ortaklık alacaklılarının, belgeleriyle birlikte başvurması gerektiği duyurulur. Tasfiye sürecinde, memurlarca yapılacak işlemler kısaca şunlar­dan ibarettir

İlk envanter ve bilançonun hazırlanması, defterlerin tutulması, alacaklıları davet, şirketin alacaklarını tahsil etme, günlük işlemlerin yürütülmesi ve başlanmış işlerin bitirilmesi, aktiflerin paraya çevril­mesi, şirket borçlarının ödenmesi, tasfiye artığı (bakiyesi) varsa dağı­tılması ve nihayet, şirketin sicilden terkini ile tüzel kişiliğin sona erdi­rilmesi (Md. 540-541), kanunda gösterilen diğer tasfiye işlerinin yapıl­ması (Md. 542).

Tasfiye artığının dağıtımı, kural olarak, ortakların ödedikleri ser­maye payı oranında yapılır. Fakat ana sözleşmede, tasfiye payı almada imtiyazlı paylar öngörülmüş ise, imtiyazlar dikkate alınır (Md. 543).

Ortaklık borçlan, mevcutlarından fazla ise, tasfiye memurları, du­rumu derhal şirket merkezinin bulunduğu yerin asliye ticaret mahke­mesine bildirmek zorundadırlar; mahkeme de iflasın açılmasına karar verir (Md. 542/1,c).

V-Ek Tasfiye ve Tasfiyeden Dönme :

Eski TTK’dan farklı olarak yeni Kanun, ek tasfiye ve tasfiyeden dönmeyi ayrı ayrı düzenlemiştir (Md. 547 ve 548).

Ek tasfiye, tasfiyenin bitmesinden sonra, ek işlerin yapılmasının zorunlu olduğu hallerde gündeme gelmektedir. Bu hallerde son tasfi­ye memurları, YK. üyeleri veya alacaklılar, şirket merkezinin olduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurarak, ek işlemler yapılana dek, şirketin yeniden tescilini talep edebilirler. Mahkeme talebi yerinde görür, yani ek işlerin yapılmasını zorunlu bulursa, yeniden tescil karan verir; aynı veya yeni bir ya da birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayıp tescil ve ilan ettirir (Md. 547).

Tasfiyeden dönme ise, şirketin, süresinin dolması veya genel ku­rul karan ile sona erdiği hallerde, malvarlığı dağıtımına başlanma­mış olması şartıyla gündeme gelmektedir. Bu hal ve şartlarda, GK., sermayenin en az yüzde altmışının olumlu oyu ile, şirketin devamına karar verebilir; bu karar tasfiye memurlarınca tescil ve ilan ettirilir.. Ana sözleşme, söz konusu yetersayısı ağırlaştırabilir veya başkaca ön­lemler içerebilir (TTK. 548/1). *

İflas nedeni ile sona erme halinde de, iflasın kaldırılmış veya iflas, konkordato ile sona ermiş ise, yine şirket devam eder; tasfiye memuru iflasın kaldırıldığına dair karan tescil ettirir (burada ilandan söz edil­memesi, bir eksiklik olarak göze çarpmaktadır). Ayrıca, tescil istemi için, tasfiye payı dağıtımına başlanmadığına dair belge ibrazı da ön­görüldüğünden, dağıtımın başlamamış olmasının, burada da bir yasal şart olduğu anlaşılmaktadır (TTK. 548/2,3).

VI-. Tasfiye Memurlarının Sorumluluğu

Karşı görüş ise, kurucuların TTK. 549, 550 ve 551. maddelerin kapsamına giren fillerinin, 553. maddede düzenlenen sorumluluğun dışında olduğunu, kurucuların da organ olmamakla birlikte, organ sorumluluğuna paralel bir sorumluluğa tabi tutulduklarını, zira ku­rucuların da yöneticiler gibi görev ve yükümlülükleri olduğunu belir­terek, hükümde kurucuların özellikle düzenlendiğini ifade etmektedir.

Kusura dayalı olup olmadığı: Sorumluluk, kural olarak ku­sura dayalı olup, Md. 553’te kusur karinesi öngörülmüştür. Sorumluluk nedenlerine ve sorumlulara bağlı olarak, kuralın istisnaları olduğu görülmektedir. Örneğin, Md. 549’de, belgeleri düzenleyen ve beyanda bulunanlar bakımından kusur şartı aranmamış; Md. 550’deki sorum­lulukta da şirket yetkilisi olmayanlar bakımından yine kusurdan söz edilmemiştir

Kurala tekrar dönersek, yönetim kurulu üyelerinin, kurucuların, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının “kusurlarının bulunmadığını is­patlamadıkça, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacak­lılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu” olacakları kabul edilmiştir (Md. 553).

SONUÇ:

Esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrıca tasfiye memuru atanmadığı takdirde, tasfiye, yönetim kurulu tarafından yapılır.  Yönetim kurulu, tasfiye memurlarını ticaret siciline tescil ve ilan ettirir. Tasfiye işlerinin yönetim kurulunca yapılması hâlinde de bu hüküm uygulanır.

Şirketin feshine mahkemenin karar verdiği hâllerde tasfiye memuru mahkemece atanır. Temsile yetkili tasfiye memurlarından en az birinin Türk vatandaşı olması ve yerleşim yerinin Türkiye’de bulunması şarttır.

Tasfiye Memuru şirketin tasfiyeye girişi tescil ve ilandan itibaren, Alacaklılara Çağrı olarak birer hafta ara ile Ticaret Sicili Gazetesinde Üç defa ilan yapar. Üçüncü ilanın yayınlanmasından itibaren, Şirketin aktiflerini paraya çevirir, borçlarını öder, kalan sermaye artığını ortaklara hisseleri oranında dağıtır.

Bir yıl dan fazla bir süre geçmiş, şirketin aktif ve pasiflerinde  herhangi bir şey kalmadı ise Tasfiye memuru İcra İflas Kanununa göre mal beyanı hazırlayarak, hissedarları Tasfiye bitişi (Kapanışı) Genel Kuruluna çağırır,   tasfiye bitiş genel kurulu yapılarak; Şirketi kapanış işlemlerini;

1-Ticaret Sicili memurluğundan,

2-Vergi Dairesinden,

3-SGK dan,

4-Meslek odalarından,  sildirir.

Daha sonra Tasfiye memuru VUK, 6183 Amme Alacakları Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanununa göre sorumluluktan kurtulmak için Vergi Dairesine müracaat ederek Tasfiye incelemesi yapılması talebinde bulunur. (Bu talep de bulunmasa tasfiye memurunun sorumluğu devam eder.)

Tüm bu işlemlerin yapılmasından sonra Tasfiye işlemleri sonuçlanmış olur.

VI-YARARLANILAN KAYNAKLAR :

1-Ortaklıklar Hukuku, Prf.Dr.Mehmet Bahtiyar

2-T.C Başbakanlık Bilgi Bankası www.Mevzuat.gov.tr

3-İstanbul Ticaret Odası www.ito.org.tr

4-www.halilibrahimavci.com.tr